Perspektif

Uzman raporu Bogdan Syrotiuk aleyhindeki düzmece davayı çürütüyor: Bogdan’ın özgürlüğü için uluslararası kampanyayı büyütelim!

26 yaşındaki Bogdan Syrotiuk, DEUK'a bağlı Ukrayna'daki Troçkist gençlik hareketi Bolşevik-Leninistlerin Genç Muhafızları (YGBL) lideri, Nisan 2023 [Photo: WSWS]

Ukraynalı sosyalist Bogdan Syrotiuk’a özgürlük kampanyası, ona karşı açılan düzmece davayı çürüten adli dilbilimsel analiz raporunun yayımlanmasıyla önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Syrotiuk’un savunma avukatlarının başvurusuyla hazırlanan, Ukrayna’nın en önde gelen kriminologlarından Profesör Yuri Borisoviç İrkhin’in 65 sayfalık raporu, “vatana ihanet” suçlamasının, NATO-Ukrayna’nın Rusya’ya karşı savaşına karşı çıkan sosyalist ve enternasyonalist muhalefeti yasa dışı ilan etmek amacıyla yapılan siyasi bir komplo olduğunu kesin olarak ortaya koyuyor.

26 yaşındaki Syrotiuk, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’ne (ICFI) bağlı Ukrayna’daki Troçkist gençlik hareketi Bolşevik-Leninistlerin Genç Muhafızları’nın (YGBL) önde gelen üyelerinden biridir. Nisan 2024’te tutuklanan Syrotiuk, savaş zamanı yasaları uyarınca 15 yıldan müebbede kadar hapis istemiyle “vatana ihanet” suçlamasıyla yargılanıyor. “Kanıtlar” neredeyse tamamen Dünya Sosyalist Web Sitesi (WSWS) ve YGBL tarafından yayımlanan siyasi analizlerden oluşuyor. Bu analizler, NATO destekli savaşa ve Kiev ve Moskova’daki kapitalist rejimlere karşı çıktıkları için “Rus propagandası” olmak suçlanıyor.

Yıllardır Ukrayna mahkemeleri, muhalefeti suçlu ilan etmek için sözde “dilbilimsel uzmanlık”ı bir silah olarak kullanıyor. Devlet tarafından atanan “uzmanlar”, siyasi metinleri tarayarak, sözde bir suçun kanıtı olarak çarpıtılabilecek ifadeler arıyor. Bogdan’ın davasında, Ukrayna Gizli Servisi’ne (SBU) bağlı olarak görev yapan resmi uzman, Bogdan’ın yazdıklarının Rusya’nın istilasını desteklediğini söylemişti.

Ancak Profesör İrkhin’in bağımsız incelemesi, bu düzmece sonucu yıkıcı bir şekilde reddetmektedir. Bu gelişme, bu yılın başlarında Bogdan’ın davasını kabul eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde de önemli bir araç olacaktır. İrkhin; Syrotiuk’un makalelerini, 2023 Uluslararası 1 Mayıs Toplantısı’ndaki konuşmaları ve Gazze soykırımıyla ilgili açıklamaları içeren bir düzineden fazla WSWS ve YGBL yazısını inceledikten sonra şu sonuca varmıştır:

[Bunlarda] Ukrayna’nın ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan kamuya açık çağrılar içeren hiçbir ifade, cümle, kelime grubu veya kelime kombinasyonu bulunmamaktadır... ve Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya yönelik silahlı saldırısını desteklemeyi amaçlayan propaganda izleri taşıyan HİÇBİR ifade bulunmamaktadır. (Vurgu özgün metinde)

Raporun bütünlüğü ve İrkhin’in saygınlığı (kendisi sıkça atıfta bulunulan bir kriminolog ve Ukrayna İçişleri Bakanlığı psikoloji servisinin eski başkan yardımcısıdır), Pervomaysk’taki düşmanca bir mahkemeyi bile üçüncü bir uzman incelemesi yapılmasını emretmeye zorladı. Bu, adaletin sağlanacağına dair bir garanti olmaktan uzak olsa da SBU için önemli bir hukuki darbe ve Syrotiuk’un serbest bırakılmasını talep eden uluslararası kampanya için büyük bir ilerleme anlamına geliyor.

Bu gelişmenin etkileri, Bogdan’ın bireysel savunmasının çok ötesine uzanmaktadır. Syrotiuk’un yargılanması, başından beri savaşa karşı muhalefeti yasaklamayı amaçlayan, göstermelik bir siyasi yargılama olmuştur. SBU’nun davası, NATO’ya yönelik her türlü eleştirinin, Putin rejiminin soldan kınanmasının veya Rus ve Ukraynalı işçilerin birliği çağrısının vatana ihanet olduğu şeklindeki gerici ön kabule dayanmaktadır.

Enternasyonalizmi suç sayma girişiminde bulunan yetkililer, WSWS’yi de fiilen yargılamaya tabi tuttular. Bu strateji şimdi ellerinde patladı. İrkhin’in raporu, dürüst her okuyucunun zaten bildiği şeyi doğruluyor. Bogdan ile YGBL’nin önde gelen üyesi Andrey Ritski’nin 2023 1 Mayıs toplantısında yaptığı konuşmayı analiz eden İrkin, şu sonuca varıyor:

Konuşmalar, savaşı kapitalizmin küresel krizi ve emperyalist rekabetin bir sonucu olarak gören, hem ABD ve NATO’nun politikalarını hem de Putin rejiminin yaptıklarını kınayan Troçkist hareketin tutumunu ifade ediyor. Metin, tarihi Ukrayna milliyetçiliğini ve OUN-UPA kültünü eleştirmenin yanı sıra, Putin rejimini ve Rus oligarşisini Stalinizmin mirasçıları olarak kınıyor. Her iki konuşma da uluslararası işçi sınıfının savaş karşıtı hareket ve devrimci enternasyonalizm temelinde birleşmesi çağrısını içeriyor.

Bizzat savcılar tarafından alıntılanan bir YGBL açıklaması, “Putin’in 24 Şubat’ta Ukrayna’yı maceracı bir şekilde istila etmesi”nı kınıyor ve “savaş karşıtı uluslararası bir gençlik hareketinin kurulması” çağrısı yapıyor. İrkhin, bu ifadenin “Rusya Federasyonu’nun silahlı saldırganlığına yönelik herhangi bir destek veya meşrulaştırma bulunmadığını açıkça gösterdiğini” belirtiyor. Aksine, gençlerin ve işçilerin savaş karşıtı hareketiyle dayanışmayı ifade ediyor ve ulusal sınırların ötesinde işçi sınıfının birleşmesini savunuyor.

İncelenen her metin aynı yere çıkıyor. Burada “vatana ihanet” yok; savaşa ve onu üreten kapitalist sisteme karşı tutarlı, ilkeli bir sosyalist muhalefet var. Ukrayna rejimi ve onun emperyalist destekçileri tam da bunu suç saymaya çalışıyor.

Savcılığa indirilen bu darbenin zamanlaması siyasi açıdan önemlidir. NATO destekli Ukrayna savaşı derin bir kriz içindedir. Yüz binlerce Ukraynalının hayatını kurban edip on milyarlarca doları harcadıktan sonra, büyük bir heyecanla duyurulan NATO saldırısı feci bir şekilde başarısız oldu. Sıkıyönetimle yöneten Zelenskiy hükümeti, yolsuzluk skandallarıyla parçalanıyor. Bizzat Zelenskiy en yakın danışmanı Andriy Yermak’ı görevden aldı. Kendi ülkelerinde kitlesel muhalefetle karşı karşıya bulunan Avrupa hükümetleri, Washington’u açıkça stratejik ihanetle suçluyorlar.

Bu iç çatlaklar hem Zelenskiy rejimini hem de NATO’yu giderek daha gözü dönmüş ve pervasız önlemlere itiyor. Avrupalı emperyalist güçler —özellikle Almanya ve Fransa— Ukrayna’ya asker gönderilmesi, uzun menzilli saldırı yeteneklerinin genişletilmesi ve savaş ekonomisine geçiş konusundaki tartışmalara hız veriyor.

Ukrayna devletinin Bogdan Syrotiuk’a yönelik zulmü, bu daha kapsamlı savaş politikasının ayrılmaz bir parçasıdır. Emperyalist güçler, her şeyden çok, savaşa karşı bilinçli, enternasyonalist bir işçi ve gençlik hareketinin ortaya çıkmasından korkuyorlar. Katliamı meşrulaştırmak için kullanılan propaganda yalanlarına karşı çıkanları ve işçi sınıfını sınırların ötesinde birleştirmek için mücadele edenleri susturmak niyetindeler.

Bogdan’a yönelik saldırı, egemen sınıfın çok daha büyük ve yıkıcı bir çatışmaya hazırlık olarak otoriter rejimlere yönelmesiyle birlikte, sosyalist ve savaş karşıtı hareketlere karşı yürütülen küresel kampanyanın bir parçasıdır.

  • Almanya’da, Sosyalist Eşitlik Partisi (Sozialistische Gleichheitspartei, SGP), Marksist programı ve militarizme karşı çıkması nedeniyle istihbarat kurumlarının hedefi haline geldi.
  • Amerika Birleşik Devletleri’nde, faşizan Trump hareketi, “anti-kapitalizm”i ve “Hristiyanlık karşıtlığı”nı terörizm biçimleri olarak sınıflandırmakla tehdit ederken, göçmenleri, siyasi muhalifleri ve solcu aktivistleri hedef alıyor.
  • Avrupa genelinde hükümetler, savaş zamanı uygulanan sansür yasalarını yeniden yürürlüğe koyuyor ve Filistinlilere soykırım yapılmasına muhalefeti suç kapsamına alıyor.

İrkhin’in raporunun kurulan komployu çürütmesi, uluslararası işçi sınıfına büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Bogdan’ın özgürlüğü için verilen mücadele, dünya savaşına doğru gidişe karşı bilinçli ve örgütlü bir hareket inşa etme mücadelesinden ayrı düşünülemez.

WSWS, Bogdan’ın tutuklanmasının ardından şöyle yazmıştı:

Bogdan’a özgürlük mücadelesi, işçiler, öğrenciler ve demokratik hakların savunulmasına kendini adamış ve durdurulmadığı takdirde insanlığı nükleer bir felaketle tehdit eden emperyalist savaşların tırmanmasına karşı olan herkes tarafından sahiplenilmelidir.

Bu uyarı bugün daha da acil hale gelmiştir. Dünyanın dört bir yanındaki işçiler, gençler, öğrenciler, sanatçılar ve aydınlar:

Bogdan Syrotiuk’a özgürlük mücadelesi, özünde Ukrayna, Rusya ve dünya genelinde işçi sınıfını savaşa karşı seferber etme mücadelesidir. Bogdan’ı savunmak, insanlığı felakete sürüklemekte olan sistemi sona erdirebilecek küresel bir işçi sınıfı hareketi inşa etme mücadelesinden ayrı düşünülemez.

Loading