Sevgili yoldaşlar,
Sri Lanka’daki Sosyalist Eşitlik Partisi (SEP) adına, Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (Türkiye) Kuruluş Kongresi’ne en içten devrimci selamlarımızı sunuyorum. Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) Türkiye şubesi olarak Sosyalist Eşitlik Partisi’nin kurulması, uluslararası işçi sınıfının devrimci önderliğini inşa etme mücadelesinde Troçkist hareketin büyük bir başarısıdır. Bu, emperyalist savaşa, egemen sınıfın kemer sıkma politikalarına ve diktatörlüğe karşı büyüyen mücadelede hayati öneme sahip olacaktır.
Bu kongreye tartışma ve kabul için sunulan üç belgeye –Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (Türkiye) Tarihsel ve Uluslararası Temelleri, İlkeleri Bildirgesi ve Tüzük– tümüyle katılıyorum. Partiniz, Uluslararası Komite’nin önderliğindeki Dördüncü Enternasyonal’in uluslararası ve tarihsel temelleri üzerinde kuruluyor.
Bu çok önemli vesileyle, DEUK ile yakın siyasi işbirliği içinde ve DEUK’un rehberliğinde Türkiye’de Sosyalist Eşitlik Partisi’nin kurulması sürecinde öncü rol üstlenen Halil Çelik yoldaşa özel saygılarımı sunmak isterim. Onun öncü çalışmalarına devam ederek yürüttüğünüz yoğun siyasi ve teorik çalışmalar ve DEUK’un uluslararası sosyalizm ilkeleri temelinde bu kongreyi düzenlemeniz, Halil yoldaşın anısına gerçek bir saygı gösterisidir.
Bu kongreye sunulan belgeler ve yapılan tartışmalar, sadece Türkiye’deki Sosyalist Eşitlik Partisi üyelerinin değil, DEUK’un tüm diğer şubeleri ve sempatizan gruplarının üyelerinin siyasi eğitimine de büyük katkı sağlayacaktır.
Kongreniz, nükleer bir üçüncü dünya savaşı tehlikesi, egemen sınıfın emekçi halkın sosyal ve demokratik haklarına yönelik saldırıları, diktatörlüğe doğru adımları ve en önemlisi, dünya çapında işçilerin ve gençlerin savaşa, kemer sıkma politikalarına ve diktatörlüğe karşı büyüyen mücadeleleri ortamında düzenleniyor.
Sri Lanka’daki SEP, DEUK’taki kardeş örgütleriyle birlikte, nesnel olarak gelişen işçi sınıfı ayaklanmasına devrimci bir önderlik inşa etme mücadelesi veriyor. Bu ayaklanmaya, egemen sınıfın temel sosyal ve demokratik haklarına yönelik saldırılarına karşı zaferi için belirleyici olacak bilinçli bir siyasi ifade kazandırmaya çalışıyoruz. Biz emperyalist savaşa, kemer sıkma politikalarına ve diktatörlüğe karşı, uluslararası sosyalizm temelinde, işçi sınıfını iktidara getirmek ve kapitalist sistemi küresel olarak yıkmak için uluslararası birleşik bir işçi sınıfı hareketi inşa etmek üzere mücadele ediyoruz. DEUK’un bir parçası olarak, Sri Lanka’daki SEP, Güney Asya’daki işçi sınıfı, gençlik ve diğer ezilen kitleler içinde bu uluslararası sosyalist strateji için mücadele etmeye kendini adamıştır.
Sri Lanka’daki SEP, emperyalist savaşa, egemen sınıfın kemer sıkma politikalarına ve diktatörlüğe karşı mücadeleyi, işçiler, gençler ve kır yoksulları arasında yürüttüğü tüm kampanyalarının merkezine yerleştirmiştir. Bu mücadele, burjuva egemen sınıfın çeşitli partileri ve sendikaları ile sahte sol örgütler tarafından dünya çapında teşvik edilen tüm ulusal, ırksal, dilsel, dini ve diğer tüm topluluksal ayrımları aşarak, işçi sınıfının sosyalist politikalar temelinde uluslararası birliğini sağlamak için DEUK’un diğer tüm şubeleriyle birlikte yürütülen birleşik mücadelenin bir parçasıdır.
Güney Asya, küresel kapitalizmin krizinin bir parçası olarak yoğunlaşan ekonomik ve siyasi krizin içinde boğulmaktadır. Sri Lanka ve Hindistan da dahil olmak üzere bölgedeki siyasi durum, gelişen bir nükleer Üçüncü Dünya Savaşı tehlikesinden büyük ölçüde etkilenmektedir. ABD emperyalizmi, bölgedeki ülkeleri, özellikle Çin’e karşı askeri-stratejik gündemine sıkı sıkıya bağlamak için artan bir baskı uygulamaktadır.
Hindistan, iktidardaki Hindu üstünlükçüsü Bharatiya Janatha Partisi (BJP) lideri Başbakan Narendra Modi tarafından ABD’nin Çin’e karşı askeri-stratejik saldırganlığının ön cephesi haline getirildi. Modi hükümeti altında Hindistan, ABD ile Hindistan’ın limanlarını ABD ordusuna açan ve her iki ülkenin askeri iletişim ve istihbarat servisleri arasında yakın işbirliği ve denizcilik bağları kuran dört temel anlaşma imzaladı. Hindistan, ABD ve Asya-Pasifik bölgesindeki başlıca müttefikleri Japonya ve Avustralya ile ikili, üçlü ve dörtlü ittifaklar kurdu.
Hindistan, Sri Lanka dahil Güney Asya ülkelerini Çin’e karşı savaş yönelimine dahil etmek için ABD ile çok yakın işbirliği içinde çalışıyor. Hindistan, burada Güney Asya’da ABD’nin ana askeri-stratejik ortağı olarak hareket ediyor ve aynı zamanda kendi jeopolitik çıkarlarını da kovalıyor. Sonuç olarak, tüm Güney Asya bölgesi, nükleer bir üçüncü dünya savaşına yol açabilecek yoğunlaşan jeopolitik gerilimler girdabına giderek sürükleniyor. Bu gelişmeler, Güney Asya’daki işçilerin ve gençlerin, dünyanın dört bir yanındaki kardeşleriyle, DEUK’un sosyalist politikalara dayalı uluslararası bir savaş karşıtı hareket inşa etme mücadelesinde birleşmelerini daha da acil hale getirmiştir.
Geçen yıl Sri Lanka’da yapılan devlet başkanlığı seçimleri ve genel seçimlerde Janatha Vimukthi Peramuna/Ulusal Halk Gücü’nün (JVP/NPP) iktidara gelmesi, kapitalizmin küresel krizinin bir parçası olarak burjuva egemenliğinin karşı karşıya olduğu derin ekonomik ve siyasi krizin bir ifadesiydi. Burjuva egemenliğini sürdürmek için eski mekanizmaların tamamı çöküyor. Dünya çapında gördüğümüz, egemen seçkinlerin geleneksel partilerinin çöküşüdür. Sağcı-faşizan partiler iktidara geliyor veya burjuva egemenliğinin yönetiminde çok daha üst mevkiler ediniyorlar.
JVP/NPP hükümeti, Sri Lanka’yı Çin’e karşı ABD-Hindistan askeri-stratejik hücumuna daha da entegre etmek için azimle çalışıyor ve önceki kötü şöhretli ABD kuklası Ranil Wickremesinghe hükümetinin dış politika yönelimini sürdürüyor. Bu adımlar arasında, Sri Lanka ile savunma bağlarını daha da derinleştirmek için Kolombo’yu ziyaret eden üst düzey ABD askeri liderlerine hoş geldiniz mesajı da yer alıyor.
Son önemli gelişme, nisan ayı başında Hindistan Başbakanı Modi’nin Sri Lanka’ya yaptığı ziyaret oldu. Bu ziyaret, iki Güney Asya ülkesi arasındaki ekonomik ve stratejik ilişkilerde önemli bir değişme işaret ediyordu. Modi’nin ziyareti sırasında Kolombo ile Yeni Delhi birkaç anlaşma imzaladı. Bunların en önemlisi, iki ülke arasındaki askeri bağları daha da geliştirmeyi amaçlayan beş yıllık savunma işbirliği anlaşmasıydı. Bu anlaşmanın asıl amacı, Çin’in Hint Okyanusu’ndaki nüfuzunu engellemektir.
Bu anlaşmanın önemi, Hindistan ile Sri Lanka arasında imzalanan ilk resmi savunma anlaşması olmasındadır. Bu, JVP/NPP hükümetinin Sri Lanka’yı ABD-Hindistan’ın Çin’e karşı savaş yönelimine entegre etme konusunda ne kadar ileri gittiğini göstermektedir. Bu, sadece önceki hükümetlerin izlediği politikaların devamı değil, bu politikaların yeni ve daha yüksek bir düzeye taşınmasıdır.
SEP’in seçimlerden önce JVP/NPP hükümeti hakkında yaptığı uyarılar haklı çıktı. Hükümet, küresel sermayenin emirlerini yerine getirmek için IMF’nin kemer sıkma politikalarını uyguluyor ve işçilerin bunlara karşı mücadelelerini acımasızca bastırmaya hazırlanıyor. JVP/NPP hükümeti, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikalarının büyük bir kısmını uygulamaya başladı. Bu politikaların başında, 400’den fazla kamu iktisadi teşebbüsünün özelleştirilmesi/yeniden yapılandırılması geliyor. Bu, yaklaşık 500.000 işin yok edilmesi, ücretlerin ve çalışma koşullarının kötüleştirilmesi ve kamu hizmetleri fiyatlarının dayanılmaz düzeylere çıkarılması anlamına geliyor.
SJB, SLPP, UNP, SLFP ile Tamil ve Müslüman burjuva partileri de kapsayan burjuva muhalefet partilerinin, Dissanayake hükümetinin ekonomi politikaları ile temelde hiçbir anlaşmazlığı yoktur. Onlar da aynı IMF kemer sıkma programına sadıklar ve iktidarda oldukları süre boyunca bu programı acımasızca uyguladılar.
Sendikalar, 2022’deki kitlesel ayaklanma sırasında olduğu üzere, Öncü Sosyalist Parti (FSP) gibi sahte sol örgütlerin yardımıyla, JVP/NPP hükümetinin sosyal ve demokratik haklara yönelik saldırılarına karşı işçi sınıfının bağımsız siyasi hareketini engellemek için bir kalkan işlevi görüyorlar.
JVP/NPP hükümetinin kemer sıkma önlemleri, işçi sınıfının kitlesel mücadelelerine yol açarak 2022’deki kitlesel ayaklanmaya benzer bir durum yaratıyor. JVP/NPP hükümeti, işçi sınıfının mücadelesini acımasızca bastırmak için polis devleti baskısını tırmandırarak, egemen sınıf adına yaklaşan sınıf çatışmalarına hazırlanıyor.
İşçi sınıfı, JVP/NPP hükümeti tarafından uygulanan IMF’nin dayattığı acımasız kemer sıkma önlemlerine karşı temel sosyal ve demokratik haklarını savunmak için verdiği mücadelede, hükümet, burjuva egemen sınıf, büyük sermaye ve küresel sermaye ile kıyasıya bir siyasi çatışmaya sürüklenecektir. Bunun için siyasi ve örgütsel olarak hazırlıklı olması şarttır. SEP, işçi sınıfını JVP/NPP hükümetine karşı büyüyen sınıf mücadelelerine hazırlamak için kendini bu göreve tamamen adamıştır.
SEP, Sri Lanka’da, burjuva egemenliğini yıkmak ve sosyalist politikalara bağlı bir işçi-köylü hükümeti kurmak amacıyla, kır yoksullarını ve gençleri de arkasına toplayan işçi sınıfının bağımsız bir siyasi hareketini inşa etmek için mücadele etmektedir. Bu, Güney Asya’da ve uluslararası alanda sosyalizm için verilen daha geniş mücadelenin bir parçasıdır.
Çok teşekkürler yoldaşlar.
