Ukrayna İHA’ları Sibirya’daki Rus nükleer bombardıman uçaklarını vurdu

Ukrayna tarafından 1 Haziran Pazar günü düzenlene geniş çaplı insansız hava aracı (İHA) saldırısı, Uzak Doğu ve Sibirya da dâhil olmak üzere ülkenin beş farklı bölgesindeki Rus hava üslerini vurdu. En uzak hedef, Ukrayna’nın yaklaşık 4.300 kilometre doğusunda, Sibirya’nın İrkutsk bölgesindeki Belaya askeri havaalanıydı. Rus yetkililere göre bir buçuk saat içinde beş bölgeye 53 insansız hava aracı akın etti. Ukrayna’nın “Örümcek Ağı” adını verdiği operasyonun diğer hedefleri arasında Arktik yakınlarında bulunan Murmansk’taki Kola Yarımadası’nda, cephe hatlarından yaklaşık 1.900 kilometre uzaklıktaki Olenya hava üssü; Moskova’nın yaklaşık 200 kilometre güneydoğusundaki Dyagilevo hava üssü ve Moskova’nın 300 kilometre kuzeydoğusundaki İvanovo hava alanı yer aldı.

Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) tarafından 1 Haziran 2025'te yayınlanan ve Sibirya'daki bir havaalanında park halinde bulunan stratejik bombardıman uçaklarına düzenlenen insansız hava aracı saldırısının sonrasını gösteren videodan alınan bir görüntü.

Britanya’daki Financial Times gazetesi saldırıyı Ukrayna’nın “muhtemelen... savaştaki en cüretkâr saldırısı” olarak değerlendirdi. Saldırı, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in 1941’de Sovyetler Birliği’ni istila ederek en az 27 milyon insanın ölümüne neden olan Almanya’nın Ukrayna’ya Rusya topraklarının derinliklerindeki hedefleri vurması için uzun menzilli füzeler sağlayacağını açıklamasından sadece birkaç gün sonra geldi.

Bu zamanlama pek de tesadüf değildi. Rusya’nın topraklarının derinliklerinde, savaş alanından binlerce kilometre uzakta yapılan saldırılar, hem Rusya’ya hem de Ukrayna’nın emperyalist destekçilerine, Kiev’in savaşı Rusya içinde tırmandırmak için bu tür uzun menzilli füzeleri kullanabileceğini ve kullanacağını açıkça göstermeyi amaçlıyordu. Saldırı, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 80. yıldönümünden bir aydan kısa bir süre sonra gerçekleştirildiği için daha da uğursuzdur. Alman Bundeswehr’deki (Silahlı Kuvvetler) “Ukrayna Durum Komutanlığı”ndan sorumlu general, bu yıldönümünü, bir Ukrayna insansız hava aracı taburunun neo-Nazi komutanıyla birlikte geçirmiştir.

Pazar günkü saldırı Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy tarafından bizzat yönetildi ve faşistlerle dolu Ukrayna Gizli Servisi (SBU) tarafından gerçekleştirildi. FBI’ın Ukrayna’daki muadili olan SBU, hem askeri operasyonlar hem de savaş karşıtı muhalefetin bastırılması açısından savaşta giderek daha merkezi bir rol üstlendi. SBU bir yıl kadar önce Ukraynalı Troçkist Bogdan Syrotiuk’u tutukladı; Syrotiuk şu anda “işbirliği” ve “vatana ihanet” gibi uydurma suçlamalarla hapiste tutulan binlerce işçi ve gençten biridir.

Zelenskiy ve SBU yetkilileri “kesinlikle mükemmel bir sonuç” olarak nitelendirdikleri bu olaydan büyük bir sevinç duyuyorlar. SBU, 18 aydır üzerinde çalışıldığını söylediği saldırının 7 milyar dolar değerinde hasara yol açtığını ve Rusya’nın stratejik bombardıman filosunun yüzde 34’ünü yok ettiğini iddia ediyor. Ancak Wall Street Journal’ın kutlama amaçlı haberine göre, bu uçaklardan kaç tanesi halen kullanımdaydı, bu belli değil.

Eski bir Ukraynalı subay Financial Times’a yaptığı açıklamada saldırının Rusya’nın muharebe alanındaki konumunu doğrudan etkilemeyeceğini söyledi. Bununla birlikte, “Rusya’nın stratejik kabiliyetlerini azaltıyor [ki bu] gücü küresel olarak yansıtma kabiliyeti, nükleer saldırılar düzenleme kabiliyeti ve Avrasya’daki genel askeri duruşu anlamına geliyor,” diye ekledi.

Saldırı, NATO’nun Kiev’deki vekili aracılığıyla Rusya’yı içeriden istikrarsızlaştırmak için izlediği savaş stratejisinde yeni bir aşamaya işaret ediyor. Geçtiğimiz üç yılda Ukrayna, Moskova’daki Crocus City Hall’a düzenlenen ve 180’den fazla kişinin hayatını kaybettiği saldırı gibi terör saldırılarıyla, Rusya içinde ikinci bir savaş cephesi açtı.

Zelenskiy yayınladığı video mesajında İHA saldırısının Rusya içinden hazırlandığını ve Ukraynalı personelin üç farklı bölgede bulunduğunu gururla açıkladı. İnsansız hava araçları önce ülkeye kaçak yollardan sokulmuş, daha sonra da kamyonlara yerleştirilerek ateşlenmişler. Zelenskiy saldırıya katılan herkesin Ukrayna’ya döndüğünü iddia ederken, Pazar gecesi Rus yetkililer sayı vermeden saldırılara katılanlardan tutuklananlar olduğunu açıkladılar.

Zelenskiy’nin SBU’nun Rus topraklarına girmesiyle övünmesi, 24 saatten kısa bir süre önce, Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece Rus sınır bölgelerindeki iki köprünün havaya uçurulmasıyla daha da provokatif bir hal aldı. Rus yetkililer patlamaları “terör saldırısı” olarak nitelendirdiler.

Bryansk bölgesindeki bir köprünün çökmesi, enkazın bir yolcu treninin üzerine düşmesine neden oldu. Bunun sonucunda en az yedi kişi ölürken 73 kişi de yaralandı. Kursk’ta bir köprüye düzenlenen saldırıda ise bir yük lokomotifi yola devrildi ve üç demiryolu işçisi yaralandı. Ukrayna resmi olarak saldırıların sorumluluğunu üstlenmemiş olsa da Zelenskiy’nin Rus topraklarındaki Ukraynalı personelle övünmesi ve Rusya topraklarında izleri Kiev’e kadar uzanan terör saldırılarının geçmişi her şeyi açıklıyor.

Ukrayna’nın savaşı gözle görülür biçimde tırmandırması, Kiev ile Moskova heyetlerinin 2 Haziran Pazartesi günü İstanbul’da yeni bir müzakere turu için bir araya gelecekleri sırada gerçekleşti. Pazar gecesi Moskova, Ukrayna hava kuvvetlerinin 2022’den bu yana Rusya’nın en büyük insansız hava aracı saldırısı olarak tanımladığı saldırıda 472 insansız hava aracı fırlattı. Diğer haberler Rusya’nın yeni bir yaz saldırısı başlatma aşamasında olduğunu gösteriyor. Bu koşullar altında görüşmelerin sonucu ne olursa olsun, Pazar günkü İHA saldırıları savaşın şimdiden Ukrayna sınırlarının çok ötesine taştığının altını çiziyor.

Oligarşik Putin rejimini Ukrayna’yı istila etmesi için kasten provoke eden emperyalist güçler, ülkeyi çok daha kapsamlı bir savaş için fırlatma rampasına dönüştürdüler. Onların asıl amaçları, Avrasya kara parçası ve onun geniş kaynakları üzerinde tam kontrol sağlamaktır.

SBU ve Ukrayna oligarşisi ise, yüz binlerce Ukraynalının ölmesine ve yaralanmasına rağmen, Pazar günkü insansız hava aracı saldırısı gibi eylemlerle, tüm bölgeyi bölüşmeye yönelik bu emperyalist girişimde merkezi bir rol oynamayı sürdürmeye ve böylece ganimetten pay alma “hakkını” kazanmaya kararlı olduklarının sinyalini vermektedir.

Rusya’nın ve tüm eski Sovyetler Birliği’nin işçi sınıfı emperyalizmin varoluşsal tehdidiyle karşı karşıyadır. Ancak Putin rejimi bu tehdide karşı hiçbir “koruma” sunmamaktadır. Tıpkı Ukrayna oligarşisi gibi, o da Stalinistlerin Sovyetler Birliği’ni yok etmesinden doğmuştur ve bu, tüm bölgeyi emperyalist provokasyonlara ve savaşlara açmıştır.

Putin rejimi, Rus oligarşisinin çıkarlarını ve ayrıcalıklarını askeri baskı ve emperyalist güçlerle müzakerelerin bir kombinasyonu yoluyla savunmaya çalışmaktadır. Asıl düşmanını emperyalizmde değil, işçi sınıfında görmektedir. Askeri maceracılık ve Rus şovenizmi politikaları işçi sınıfını bölmekte ve emperyalizmin ekmeğine yağ sürmektedir.

Emperyalizme karşı mücadelede tek geçerli yol, Rusya ve Ukrayna işçi sınıfının devrimci enternasyonalizm ilkelerini siyasi olarak yeniden canlandırmasından ve Avrupa ve ABD’deki işçilerle birlikte emperyalizme ve bir bütün olarak kapitalist sisteme karşı bağımsız seferberliğinden geçmektedir.

Loading