Bu konuşma Sosyalist Eşitlik Partisi (Kanada) Ulusal Sekreteri Keith Jones tarafından 3 Mayıs Cumartesi günü düzenlenen 2025 Uluslararası Çevrimiçi 1 Mayıs Toplantısı’nda yapılmıştır.
Kuzey Amerika’nın emperyalist güçleri olan Kanada ile ABD arasındaki ilişkilerin bozulması, uluslararası işçi sınıfı için devrimci perspektif, program ve stratejiye ilişkin çok önemli meseleleri gündeme getiriyor. Bu meselelerin başında, işçi sınıfının her türlü milliyetçiliği, korumacılığı ve militarizmi reddetmesi ve sosyalist enternasyonalizmi tüm mücadelelerinin ekseni haline getirmesi gerekliliği geliyor.
Geçtiğimiz Pazartesi günü Kanada’da federal seçimler yapıldı. Seçim kampanyasına Trump’ın küresel ticaret savaşı ve ülkeyi Amerika’nın 51. eyaletine dönüştürmek için “ekonomik güç” kullanma tehditleri damgasını vurdu.
Tüm partilerin haftalar boyunca Kanada milliyetçiliğini körüklemesinin ardından Liberaller, yeni liderleri olan eski merkez bankacısı ve şirket yöneticisi Mark Carney yönetiminde iktidarı korumayı başardı.
Bunu da faşist, diktatör bozuntusu Trump’a karşı oluşan halk muhalefeti dalgasına dayanarak yaptılar.
Daha birkaç hafta önce ezici bir seçim yenilgisiyle karşı karşıya kalan büyük sermayenin liberalleri, emekçilerin Trump’a olan düşmanlığından faydalanabildiler. Bu, tamamen işçi sınıfı adına konuştuklarını iddia eden örgütlerin (sendikalar ve sosyal demokrat Yeni Demokratik Parti -NDP-) gerici politikalarından kaynaklanmaktadır.
Onlarca yıldır işçilere, kapitalist gericiliğin en açık savunucuları olan Muhafazakârların iktidara gelmesini engellemek için egemen sınıfın geleneksel ulusal hükümet partisi olan Liberallerle ittifak yapmaları gerektiğini söyleyerek sınıf mücadelesini bastırdılar. 2019’dan bu yana NDP, sendikaların yönlendirmesiyle, sağcı Liberal azınlık hükümetlerini destekledi. Bu hükümet egemen sınıfın yaşamlardan önce kâr anlamına gelen COVID-19 pandemisi politikasını uyguladı, Rusya’ya savaş ilan etti, Gazze soykırımı karşıtı protestoların karalanmasına ve bastırılmasına öncülük etti, enflasyon kaynaklı reel ücret kesintilerini dayattı ve grevleri suç ilan etti.
Sendika ve NDP liderleri Liberal hükümetin ticaret savaşı konseylerine katılmak için hızla harekete geçerek Ottawa’nın Amerikalı işçilerin işlerini ve yaşam standartlarını hedef alan misilleme tarifelerine tam destek verdiler.
İşçi bürokrasisinin Kanada sermayesi ve devletiyle kurdukları korporatist ortaklığın siyasal-ideolojik çimentosu, Kanada kapitalizminin güneydeki açgözlü dolar cumhuriyetine kıyasla daha “ilerici”, daha “nazik, daha kibar” bir toplum olduğu yalanına dayanan gerici Kanada ve Quebec milliyetçiliğidir.
Troçki’nin gözlemlediği gibi, sermayenin bu emek subayları bağlılıklarını ve ayrıcalıklarını borçlu oldukları emperyalist devletin, “düşman”dan daha “demokratik” ya da sosyal olarak “ileri” olduğunu iddia eder ve ticari, jeopolitik ve askeri çatışmalarda her zaman işçi sınıfını burjuvazinin arkasına sürüklemeye çalışırlar. Geçen yüzyıldaki iki emperyalist dünya savaşında da böyleydi, bugün de böyle.
Carney ya da egemen sınıfın herhangi bir siyasi temsilcisi Trump’a karşı çıkıyorsa, bu yalnızca Kanada egemen sınıfının kârlarını, küresel jeostratejik çıkarlarını ve Kanada işçilerini ve zengin kaynaklarını sömürme hakkını savunmak içindir.
Şu anda bile Kanada burjuvazisinin uzak ara tercih ettiği seçenek, Çin’e ve tüm rakiplerine karşı ABD’nin küresel hegemonyasını güvence altına almayı amaçlayan Trump liderliğindeki Kuzey Amerika Kalesi’nde Washington ve Wall Street’in küçük ortağı olarak usulüne uygun bir rol üstlenmektir.
İşçiler bir acı reçeteyle karşı karşıyalar. Carney Liberal hükümeti Kanada tarihinin en sağcı hükümeti olduğunu kısa sürede kanıtlayacaktır. ABD’deki Cumhuriyetçiler gibi giderek aşırı sağcı bir partiye dönüşen Muhafazakârların temel politikalarını benimsemesinden de anlaşılacağı üzere, bu hükümet kemer sıkma, yeniden silahlanma ve savaş hükümeti olacaktır.
Trump, Kanada ve dünya işçileri için bir tehdittir. Ancak işçiler onunla ve onun temsil ettiği her şeyle -oligarşi, diktatörlük ve emperyalist savaş- Kanada burjuvazisi, onun herhangi bir rakip hizbi ya da siyasi temsilcisi ile aynı safta yer alarak mücadele edemezler.
Tersine, işçilerin iktidarı için bir hareket oluşturarak ve mücadelelerini şu anda Amerikan işçi sınıfı içinde ortaya çıkan Trump’a karşı kitlesel muhalefetle birleştirmek için mücadele ederek bağımsız sınıf çıkarlarını savunmalıdırlar. İşçiler, köhnemiş dünya kapitalist düzenine meydan okumanın önemli bir ilk adımı olarak, on yıllardır kendilerini egemen sınıfa bağlamak için kullanılan sendika-NDP-Liberal ittifakını ve Kanada ve Quebec milliyetçiliğini reddetmeliler.
Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (Kanada) seçim bildirgesinde açıkladığı gibi:
Emek Şövalyeleri’nden 1930’ların oturma grevlerine ve 1960’ların kitlesel toplumsal mücadelelerine kadar Kuzey Amerika’daki işçi sınıfının tüm büyük ayaklanmaları, Quebec’in Fransızca konuşan işçileri de dahil olmak üzere Kanada-ABD sınırının her iki tarafında da destek topladı. Bugünün görevi bu geleneklerin en iyi unsurlarını sahiplenmek ve onlara yeni, daha yüksek bir sosyalist içerik kazandırmaktır.
2025 1 Mayıs’ında, işçi sınıfını sosyalist enternasyonalizm programına kazanmak için ve savaşa, oligarşiye ve diktatörlüğe karşı tek ilerici yanıt olan işçilerin Kuzey Amerika’sı için mücadeleye atılın. Bunun için Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin, dünya Troçkist hareketinin, Sosyalist Eşitlik Partilerinin ve sempatizan gruplarının saflarına katılın. Teşekkür ederim.