1 Mayıs 2025

Trump-Kennedy’nin bilime karşı savaşının küresel sonuçları

Bu konuşma, COVID-19 Pandemisine Yönelik Küresel İşçi Soruşturması Koordinatörü Evan Blake tarafından 3 Mayıs Cumartesi günü düzenlenen 2025 Uluslararası Çevrimiçi 1 Mayıs Toplantısı’nda yapılmıştır.

Dünyanın dört bir yanından bugünkü 1 Mayıs toplantısına katılan herkese devrimci selamlar.

Üç aydan biraz fazla bir süre içinde Donald Trump ve RFK Jr., modern Amerikan tarihinde görülmemiş bir şekilde, bilime ve halk sağlığına karşı faşist bir savaş açtı. Nesiller boyunca işçilerin ve bilim insanlarının elde ettiği tüm kazanımları yok etmek için yakıp yıkma harekatı yürütüyorlar. Bu, küresel toplumu Nazi rejiminden bu yana görülmemiş endüstriyel kölelik ve barbarlık koşullarına geri sürüklemek için tasarlanmış bir karşıdevrimdir.

Donald Trump, Robert F. Kennedy Jr'ın Oval Ofis'te Sağlık Bakanı olarak yemin törenini izliyor, 13 Şubat 2025. [AP Photo/Alex Brandon]

Olan biteni açıkça anlatalım. Sadece üç ay içinde:

  • 20.000’den fazla bilim insanı ve halk sağlığı çalışanı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan atıldı; CDC, NIH, FDA ve halk sağlığı ve güvenliğinden sorumlu diğer tüm kurumların içi boşaltıldı.
  • Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü’ndeki (NIOSH) personelin yüzde 90’ının işine son verildi. İşyeri güvenliği, kimyasalların etkisi ve koruyucu ekipmanlarla ilgili araştırmalar sona erdi.
  • CDC’nin Küresel Sağlık Merkezi ve Kronik Hastalıkları Önleme programları iptal edildi; 40’tan fazla ülkede salgın tespiti yapılamaz hale geldi ve on milyonlarca kişi için diyabet ve kalp hastalığı takibi durduruldu.
  • İklim değişikliği ve çevre bilimleriyle ilgili olanlar da dahil olmak üzere onlarca başka program ve kurumun içi boşaltıldı.
  • Binlerce sayfalık bilimsel bilgi, günümüzün kitap yakma yöntemiyle, devlete ait web sitelerinden silinirken, konuşma yasakları bilim insanlarını susturuyor ve halkın hayati sağlık bilgilerine erişimi engelleniyor.

Bu, “maliyetten tasarruf” değildir. Modern toplumun temelini oluşturan bilimsel araştırma ve halk sağlığı altyapısını yok etmeye yönelik kasıtlı, faşist bir çabadır bu.

[Photo: WSWS]

Bu saldırıların küresel anlamda çok büyük sonuçları var. AIDS’le Mücadele Acil Durum Planı finansmanının planlı olarak ortadan kaldırılması, on milyonlarca kişinin HIV/AIDS tedavisini engelleyecek, onlarca yıldır kaydedilen ilerlemeyi tersine çevirecek ve milyonlarca insanı ölüme mahkûm edecektir. Yakın tarihli bir bilimsel modelleme, eğer bu kesintiler durdurulmazsa, önümüzdeki 15 yıl içinde 25 milyon insanın önlenebilir nedenlerle öleceğini, bu ölümlerin 15 milyonunun yalnızca HIV/AIDS’ten kaynaklanacağını ve bunun özellikle Sahra Altı Afrika’yı vuracağını öngörüyor.

Küresel olarak HIV ile yaşayan nüfusun oranı [Photo by Our World In Data / CC BY 4.0]

ABD’nin Dünya Sağlık Örgütü’nden çıkması ve pandemi takip programlarının kaldırılması, dünyanın artık yeni ortaya çıkan tehditler karşısında kör bir uçuşa geçtiği anlamına geliyor. Bu tehditler arasında, bilim insanlarının insandan insana bulaşma kapasitesini geliştirmek için yalnızca bir mutasyona ihtiyaç duyduğu konusunda uyardığı H5N1 “kuş gribi” de yer alıyor.

Trump yönetiminin pervasız politikaları -her ne kadar yeterince ihtiva etseler de- sadece beceriksizlikten kaynaklanmıyor. Ama daha da önemlisi, bu faşistler bilinçli olarak öjenist bir program uyguluyorlar; Nazi öğretisi olan “Lebensunwertes Leben”i (“yaşamaya değer olmayan hayat”) yeniden canlandırıyorlar; savunmasızlara ve bu politikalar yüzünden ölen herkese, şirket kârlarının sunağında kurban edilmeye layık muamelesi yapıyorlar.

Kennedy’nin otistik bireyleri insan olarak görmeyen açıklamaları, Nazilerin kötü şöhretli T4 programı aracılığıyla engellilerin yok edilmesini meşrulaştıran faşist propagandayı yankılıyor. Kennedy’nin, aşı karşıtı şarlatan David Geier’in önderliğinde, aşılar ve otizm üzerine yaptığı düzmece “çalışmalar”, savunmasız kişileri korumakla ilgili değil, onları günah keçisi ilan etmek ve ihmal ve kısıtlama yoluyla ortadan kaldırmakla ilgilidir.

Kronik hastalıklara karşı sözde bir mücadele olarak gösterilen Orwellyen “Amerika’yı Yeniden Sağlıklı Yap” komisyonu, milyarlarca doları mali oligarşiye akıtıp Medicare, Medicaid ve engellilik hizmetlerini ortadan kaldıran bir Truva atıdır. Gerçek amaçları, işçileri emekli olur olmaz mezara göndererek ortalama yaşam süresini kısaltmaktır.

Bu toplumsal karşıdevrim, son beş yılda 1,5 milyondan fazla Amerikalının ölümüne ve 20 milyondan fazlasının da Uzamış COVID nedeniyle maluliyetine neden olan COVID-19 pandemisi deneyimiyle yüzleşmeden anlaşılamaz. Küresel olarak, şu anda COVID-19 nedeniyle 30 milyon fazladan ölüm var ve 400 milyondan fazla kişi Uzamış COVID’den muzdarip olmaya devam ediyor.

Uzun COVID'in en yaygın semptomlarından bazıları [Photo: WSWS]

Resmi olarak “pandeminin sona erdiğini” ilan eden HHS, Uzamış COVID ve yeni nesil aşılarla ilgili tüm araştırmaları durdurmaya çalışıyor. Bir zamanlar halk sağlığı kaynakları için bir merkez işlevi gören COVID.gov, bir propaganda kanalına dönüştürüldü, bilimi silip yerine yalanları ve Çin karşıtı histeriyi koydu.

Trump ve Kennedy’ye giden yol Biden yönetimi tarafından döşendi. 2020 seçimlerinde doğru olmayan bir şekilde bilimi takip etme sözü veren Biden, bunun yerine kitlesel COVID enfeksiyonunu normalleştirdi ve halk sağlığı altyapısını ortadan kaldırdı. Pandemi boyunca, hem ABD’deki kapitalist partiler hem de onların küresel çaptaki muadilleri, halk sağlığını şirket-finans seçkinlerinin kâr çıkarlarına tabi kıldılar.

Dünyadaki her kapitalist siyasi parti, aynı kâr odaklı mantığı izleyerek, her geçen yıl derinleşen iklim felaketini kolaylaştırıyor. Milyarlarca kişi artık yükselen deniz seviyeleri nedeniyle yerinden edilme, kuraklık nedeniyle açlık ve kontrol edilemeyen yangınlar, kasırgalar ve diğer sözde “doğal afetler” nedeniyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.

İtfaiyeciler, 8 Ocak 2025 Çarşamba günü Altadena, Kaliforniya'da Eaton Yangını ilerlerken bir yapıyı koruyor [AP Photo/Ethan Swope]

Bilimin ve halk sağlığının gelişimi, kapitalist politikacılara veya işçilerin muhalefetini bastıran sendika bürokratlarına emanet edilemez. Uluslararası işçi sınıfı, dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarıyla ve sağlık emekçileriyle birleşmek için taban komiteleri kurarak bağımsız olarak örgütlenmelidir. Tüm kaynak kesintilerinin derhal durdurulmasını, işten çıkarılan tüm işçilerin görevlerine dönmesini, sağlık hizmetlerine ücretsiz ve genel erişimin yanı sıra bilimsel dürüstlüğün ve halk sağlığı verilerinin yeniden temin edilmesini talep etmeliyiz.

Her şeyden önce, bilimi ve halk sağlığını ilerletmek için, tüm bilimsel kurumların, ilaç tekellerinin, sağlık programlarının, enerji şirketlerinin ve diğer kurumların demokratik işçi denetimine dayalı olacağı küresel bir sosyalist program uğruna mücadele etmeliyiz.

Bilim ve halk sağlığı mücadelesi sosyalizm mücadelesinden ayrılamaz. Faşist tehlikeyi ancak kitlesel bir sosyalist hareketin inşası yoluyla yenebilir ve bilimin kâra, savaşa ve imhaya değil, insanlığa hizmet ettiği bir geleceği ancak bu yolla güvence altına alabiliriz.

Gelecek uğruna bu mücadelemizde bize katılın.

Loading