Otoriter rejime ve savaşa karşı sosyalizm

Sosyalist Eşitlik Partisi’nin inşasına katılın!

Bu 1 Mayıs’ı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin başkanlık diktatörlüğü inşasının yeni bir aşamaya geçtiği koşullarda kutluyoruz. 1 Mayıs öncesi İstanbul’da 90’dan fazla kişi evleri basılarak gözaltına alındı. Geçtiğimiz ay İstanbul’un Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklanarak cezaevine gönderildi ve aralarında Kürt hareketinin liderlerinin de bulunduğu sayısız siyasi mahpusun arasına dahil oldu.

En geç 2028’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik anketlerde giderek artan oranda Erdoğan’ın önünde görünen İmamoğlu’nun hukuksuzca tutuklanması, ülke genelinde geniş gençlik ve emekçi kitlelerinin kendiliğinden protestolarına yol açtı.

Bu kitlesel hareketin bağımsız ve devrimci bir işçi sınıfı hareketini tetikleme potansiyeli hem Erdoğan hükümetini hem de CHP dahil diğer kapitalist düzen partilerini dehşete düşürdü. Bu yüzden hükümet protestoları bastırmak için polis devleti baskısına başvururken, CHP de hareketi bir sonraki seçimlere yönlendirip sona erdirmek için elinden geleni yaptı.

Hem temel demokratik hakların hiçe sayılması hem de işçi sınıfı ve gençlik içinde artan toplumsal muhalefet ve radikalleşme, özünde kapitalist sistemin ve egemen sınıfın büyüyen krizinden kaynaklanan uluslararası olgulardır.

Hükümet bu antidemokratik adımı, ABD’de Donald Trump’ın ikinci kez göreve gelmesinin ardından attı. Bizzat Trump yönetimi, ABD’de bir başkanlık diktatörlüğü inşa ediyor ve işçiler ve gençler arasında giderek kendisini dışa vuran bir toplumsal muhalefetle karşı karşıya bulunuyor.

ABD’de olduğu gibi Türkiye’de de bu otoriter rejim, esasen, kapitalist sınıfın çıkarlarına ve iktidarına son verebilecek ve iktidarı alarak gerçekten demokratik bir rejim kurabilecek tek toplumsal güç olan işçi sınıfını hedef alıyor.

Sosyalist Eşitlik Grubu (SEG), İmamoğlu dahil tüm siyasi mahpusların derhal serbest bırakılmasını talep ediyor. Bu, parçası olduğumuz dünya Troçkist hareketi Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) Ukraynalı sosyalist Bogdan Syrotiuk başta olmak üzere tüm siyasi mahpusların özgürlüğü için yürüttüğü küresel kampanyanın bir parçasıdır.

İşçiler, demokratik hakları ilkesel olarak savunmadan kendi çıkarlarını ve sosyalizm mücadelesini ilerletemezler.

Bu, emperyalist savaşa ilkesel olarak karşı çıkma gerekliliği için de bir o kadar geçerlidir. Siyonist İsrail devletinin Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırımı bir buçuk yılı aşkın süredir devam ediyor. Bu soykırım, Türkiye’nin de üyesi olduğu NATO’nun İsrail’e tam desteği olmaksızın sürdürülemezdi. Şimdi aynı emperyalist ve Siyonist güçler, giderek artan şekilde İran’ı ve müttefiklerini hedef alıyorlar ve tüm bölgeyi kan gölüne çevirecek bir savaşa hazırlanıyorlar. Hedefleri, İran dahil tüm Ortadoğu üzerinde tam emperyalist hakimiyet sağlamaktır.

Sosyalist Eşitlik Grubu, Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını ve İsrail ile tüm ilişkilerini kesmesini talep ediyor. ABD ve İsrail yararına kullanılan askeri üsler kapatılmalı ve Azerbaycan’dan İsrail’e petrol akışına aracılık etmeye son verilmelidir. Filistin’den, İran’dan, Yemen’den ve tüm Ortadoğu’dan elinizi çekin!

Bu, sadece NATO’nun ikinci büyük ordusunun başında bulunan Erdoğan’ın hükümetine değil, CHP dahil tüm NATO ve emperyalizm yanlısı partilere karşı mücadele demektir. Bu, işçi sınıfını emperyalizme ve Siyonizme karşı Ortadoğu ve dünya çapında devrimci sosyalist bir program temelinde birleştirme mücadelesinin parçasıdır.

Ortadoğu’da on yıllardır tırmanarak devam eden savaş felaketi, emperyalist ulus devlet sisteminin bir ürünüdür ve ancak onunla birlikte son bulabilir. Türk, Kürt, Arap, Fars, Yahudi ve diğer milliyetlerden Ortadoğu işçilerinin bu mücadeledeki müttefikleri; kapitalist sistemin bir parçası olan ve programları iflas eden burjuva milliyetçi rejimler ve hareketler değil, ABD, Avrupa ve uluslararası işçi sınıfıdır. Sloganımız ve hedefimiz, Ortadoğu Sosyalist Federasyonu’dur.

Bu mücadelenin öznesi, kapitalist partilerin denetimindeki sendikal bürokrasilere başkaldırarak harekete geçmeye başlayan işçi sınıfıdır. İşçilerin hayat pahalılığına karşı daha iyi ücretler ve çalışma koşulları uğruna gelişmekte olan fiili grev hareketi, diğer ülkelerde aynı sorunlarla ve aynı sınıf düşmanıyla karşı karşıya olan işçilerin mücadeleleriyle birleştirilmelidir. Taban Komitelerinin Uluslararası İşçi İttifakı (TK-Uİİ), bunun için gereken aracı sağlamaktadır.

İşçi sınıfının ve gençliğin sosyal koşullarını iyileştirme mücadelesi, demokrasi uğruna ve emperyalist savaşa karşı uluslararası mücadelenin ayrılmaz bir parçası olarak geliştirilmelidir. Tüm bu mücadele, özünde, kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesidir; bir avuç vurguncu oligark ile dünya nüfusunun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfı arasındaki son kavgadır.

Türkiye’de Mart ayında patlak veren kitlesel protestolarda, artan toplumsal eşitsizliğin ve hoşnutsuzluğun, gelecek kaygısının büyük bir rolü vardı. Eksik olan, temelde kapitalist sistemden kaynaklanan bu küresel toplumsal sorunların nasıl üstesinden gelineceğine ve özel kâra değil ama sosyal ihtiyaçlara dayanan bir toplumun nasıl inşa edileceğine yol gösteren bir devrimci perspektif ve önderlikti.

Sosyalist Eşitlik Grubu, DEUK’la birlikte, uluslararası işçi sınıfının nesnel devrimci konumuna ve rolüne dayanan bu perspektifi geliştiriyor ve bu önderliği inşa ediyor. Karşı karşıya olduğumuz hiçbir temel toplumsal ve siyasi sorun, kapitalist sınıfın haksız servetine ve iktidarına el koymadan çözülemez. Ve küresel olarak bütünleşmiş bir ekonomide, bu çözümler uluslararası olmak zorundadır.

İstanbul’da ve Marmara Bölgesi’nde milyonlarca insanın hayatının tehlikede olduğunu açığa vuran son depremler de bu programın aciliyetini göstermiştir. Kapitalist sınıfın sömürü ve mali vurgun yoluyla elde ettiği servet kamulaştırılmalıdır. Hem bu toplumsal servet hem de savaşa ve militarizme çarçur edilen devasa kaynaklar, can güvenliği başta olmak üzere acil toplumsal sorunların hızla çözülmesi için kullanılmalıdır.

Bu devasa sosyal dönüşüm, toplumsal serveti yaratan ve dünya ekonomisini işler kılan işçi sınıfının sosyalist devrim ile iktidarı almasını gerektiriyor. SEG ve onun DEUK’a bağlı kardeş partileri, dünyanın dört bir yanında bunun için mücadele ediyor.

Tüm burjuva düzen partilerinden ve onları desteklemekten başka bir yol olmadığını söyleyen sözde sol partilerden kopun!

Türkiye’de Sosyalist Eşitlik Partisi’nin kuruluş sürecine katılın!

***

2025 Uluslararası Çevrimiçi 1 Mayıs Toplantısı’na katılın!

DEUK ve Dünya Sosyalist Web Sitesi, 3 Mayıs Cumartesi saat 22:00’de, işçileri faşizme, diktatörlüğe ve savaşa karşı mücadelede birleştiren yıllık Uluslararası Çevrimiçi 1 Mayıs Toplantısı’nı düzenleyecek. Türkçe altyazılı olan etkinlik, wsws.org/mayday adresinden yayınlanacak. Dünyanın dört bir yanından sosyalist önderlerin ve işçilerin konuşma yapacağı bu toplantıyı izlemek için buradan hemen kaydolun!

Loading